KÜLTÜR-SANAT POLİTİKA 

LİSTE

Bugün burada bir protesto ve dayanışma yazısı okuyacaksınız. Yönetmen Nejla Demirci’nin, OHAL döneminde, kanun hükmünde kararname (KHK) ile bir gecede işlerinden edilen KHK mağdurlarını anlattığı ‘Kanun Hükmü’ adlı belgesel, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali seçkisinden çıkarıldı. Festivalin bu kararını okuyunca 2016’nın Eylül’ünde kaleme aldığım bir yazım geldi aklıma. O yazımı arşivden çıkararak hem yönetmene dayanışma selamlarımı gönderiyorum hem de festival yürütme kurulunu protesto ediyorum…

Hamit ile Hamdiye aynı mahallede, aynı sokakta doğup büyüdüler.

Yokuş aşağı uzayıp giden o toprak sokakta yakan top,  istop, yedi kule, çelik çomak, saklambaç oynayarak, bazen havası inmiş naylon bir topla futbol maçı yaparak geçirdiler, yokuş aşağı çağıldayan sular gibi akan çocukluklarını.

İlkokula yazıldıkları gün, “Aynı sınıfta olursak yine beraberce oynarız” diye söz verdiler birbirlerine. Okula gittikleri gün, büyükleri kapıya asılan bir listeyi parmaklarıyla takip edip adlarını aradılar Hamit ile Hamdiye’nin.

Biri 1/D’ye düştü, diğeri 1/C’ye…

Kış boyunca 10 dakikalık teneffüslerde görüştüler, sözlerini unutmadılar, birlikte oynadılar okulun bahçesinde. Yaz tatillerinde de birlikte oynadılar.

İlkokul 5’i bitirene kadar sürdü bu temaşa.

O sene, güngörmüş öğretmenin iteklemesiyle, “Ananız babanız sizi okutamaz, zayi olursunuz” diye uyarmasıyla bir sınava girdiler.

Ağustos sonu gibi okula gittiler birlikte, kapıya asılan kazananlar listesinde adlarını aradılar.

Hamit, İç Anadolu’da bir parasız yatılı okulu kazandığını gördü listeye baktığında. Hamdiye, Karadeniz’de bir parasız yatılı okulu kazandığını gördü.

Yoksul ailelerine yük olmadan, sanki o yoksul evin çocuğu değilmiş gibi unutularak, sabah kahvaltılarında gül reçeli ve margarin yiyerek, geceleri yatakhanede gizlice ağlayarak okudular.

Ve o yatılı okul günleri boyunca sadece yazları görüşebildiler.

Seneler sonra, lise mezunu olarak memleketlerine döndüklerinde yaşıtlarına göre hayli olgun, hayli ciddi olmalarına şaşarak baktı mahalleli.

Hamit ile Hamdiye o ciddiyet içinde üniversite sınavına birlikte hazırlandılar.

Artık oyun yoktu hayatlarında.

Varsa yoksa ders, sınav, üniversite, gelecek kaygısı, ekmek kavgası…

Sıkı çalıştılar.

İyi puan çektiler.

Yerleştirme sonucunu birlikte kurs aldıkları özel dershanenin kapısına asılan dev bir listeden öğrendiler.

Hamit, Doğu Anadolu’da bir üniversiteye gitti; Hamdiye, İç Anadolu’da bir üniversiteye…

Yokuş aşağı çağıldayan sular gibi akan çocukluk günleri gibi, gençlik günleri de aktı hızla.

Üniversiteyi bitirdiler, öğretmen adayı oldular.

Memlekete döndüler, KPSS’ye de birlikte hazırlandılar.

Sıkı çalıştılar.

İyi puan çektiler.

Yerleştirme sonucunu birlikte kurs aldıkları özel dershanenin kapısına asılan dev bir listeden öğrendiler.

İkisi de atanmıştı, üstelik aynı vilayete, subayların “Hayat müşküldür” diye eşlerini götürmedikleri o şark vilayetine…

Yeni hayatlarının yeni mekânı olan o şark vilayetinde, il milli eğitim müdürlüğünün kapısına asılan listeden gördüler görev yerlerini…

Hamit şehrin batısında bir ilçede görev yapacaktı, Hamdiye şehrin doğusunda bir ilçede…

Gel zaman git zaman, öğretmenliğe de şark yaşamına da köy şartlarına da alıştı Hamit ile Hamdiye.

Yolsuz köylerin duvarsız ve bacasız okullarında ayakkabısız çocuklara abece öğrettiler senelerce.

Sayıları öğrettiler.

Kümeleri öğrettiler.

Tuvalet adabını, yemek adabını, konuşma adabını öğrettiler.

Yoruldular köy okulunda soba yakmaktan, kış günü ayağında terlikle okula gelen kız çocuğuna ayakkabı aramaktan, bir başkasını çocuk gelin olmaktan kurtarmaktan, öksüz bir sabiye ana gibi, yetim bir sabiye baba gibi olmaktan…

İl içi tayin istediler aynı gün.

Birkaç ay sonra il içi tayin listesi yayınlandı.

Adlarını buldular listede.

Artık şehir yerinde öğretmen olacaktı Hamit de Hamdiye de…

Fakat o yaz ters giden bir şeyler oldu.

Ülke karıştı.

Bakanlar Kurulu ihraç edilen öğretmenler listesi yayınladı.

Hamit, listeyi inceledi, Hamdiye’nin adını gördü…

Hamdiye, listeyi inceledi, Hamit’in adını gördü…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar